Siz Ne Hayal Ederdiniz?
Merhaba, Ben ZEYTEENIA
Kalbinizdeki ütopik adanız! Bir histen geldim, hatırladığınızda içinizde hafif bir kıpırtı bırakan yerden ve biliyorum ki, hisler icat edilmez.
Ortaya çıkarılır.
Zamanla, sabırla…Ütopik adamdaki zeytin ağaçlarımın köklerinin yıllandıkça sağlamlığı ve kutsallığı gibi. Derine inildikçe kendini gösterir.
Ben işte tam orada varım. Görünmeyeni fark edenlerde, bir an’a sadece bakan değil, onu duyanlarda, kalbinizle bağ kurduğunuz, kalplerin bağ kurduğu yerdeyim.
Kahkaha atarken uzaktan, sessizce dalarken ufka, duyuların ortaya çıktığı, duyguların kucaklandığı her yerde ben varım!
Bir şeyin ruhuna dokunmak kolay değil…Ama işte ben, tam da bunu yapmayı seçtim.
Zeytin ağacının sadece ağaç olmadığının, zeytinin sadece lezzet olmadığını, zeytinyağının bir tat ve şifadan öte, bir yaşam, hayat olduğunu göstermek için…
Bunu anlatmak için "size özel" demek yetmez. Çünkü ben hissettirmekten yanayım ve hissettirmek için kelimelere değil, özene ihtiyaç vardır.
Ben bunu vaadlerle değil, varlığımla sunarım…
Ben fısıldarım! Ama kalbinizde yankılanmayı bilirim.
Anda hissettiğiniz sessiz bir hayranlık gibiyimdir. Size sunulmuş değil, sizin için var edilmiş her yudumda, her damlada…
Ben ZEYTEENIA,
Daima zarafetle hatırlayan, hatırlanan, hatırlanacak bir yerden geldim. İşte orada, unutulmayanın kıyısında, an’ın kalbine yakın bir yerde varım. Daha önce orada bulunduğunu bile fark etmediğiniz bir yerden, içinizdeki derinliğin sessizlikle aynı tonda yankılandığı bir sesim ben.
Siz ne hayal ederdiniz?
Sevgilerimle…